Şantiyede yeni çalışanı siktim
Uyandığım an yine aynı rutinin içinde olduğumu hissediyorum. Güneş henüz doğmamış, ama alarmımın çığlıkları günün başlangıcını müjdeliyor. Yorgun gözlerimi ovuşturup, gece boyunca ter içinde kaldığım yatağımdan zorlukla kalkıyorum. Bir inşaat işçisi olarak, erken saatler benim için sıradan bir durum. Hızlıca hazırlanmalı ve şantiyeye gitmeliyim.
İşim, şehrin göbeğinde yükselen devasa bir gökdelenin inşaatında. Bu proje, şehrin siluetini değiştirecek ve bizi inşaat dünyasında zirveye taşıyacak. Ekip olarak, sabahın erken saatlerinde toplanıp, planları gözden geçiriyoruz. Bugünkü görevimiz, çelik iskeletin kritik bir bölümünü monte etmek.
İnşaat alanına girdiğimde, iş arkadaşlarımın bazıları zaten çalışıyor. Aralarında yeni bir yüz görüyorum, Nihal. Uzun siyah saçları, koyu gözleri ve kusursuz teniyle dikkat çekiyor. İnşaat işçisi olarak görünümü biraz garip, ama güzelliği tüm yorgunluğumu unutturuyor.
Nihal, diğer işçilerle sohbet ediyor, sanki yıllardır bu işi yapıyormuş gibi rahat. Ona yaklaşırken, gözlerim istemeden de olsa vücudunun kıvrımlarına takılıyor. Sıkı kot pantolonu, kalçalarının seksi hatlarını vurguluyor ve dar tişörtü göğüslerinin dolgunluğunu gizleyemiyor.
“Merhaba,” diyorum, biraz gergin bir sesle. “Yeni misin burada?”
Nihal, başını çevirip bana gülümsüyor, o an kalbim yerinden çıkacak gibi oluyor. “Evet, yeni başladım. Halil diye çağırın beni.”
“Ben de Halil,” diyorum, hafif bir şaşkınlıkla. “İsim benzerliği ilginç olmuş.”
Nihal gülüyor, dişleri bembeyaz ve parlak. “Evet, sanırım bu bir tesadüf. Nerelisin?”
“Şehrin doğusundanım, sen?”
“Ben de aynı bölgedenim. Belki bir yerlerde karşılaşmışızdır bile.”
Konuşmamız, işin temposuna ayak uydurarak ilerliyor. Nihal, yeni olmasına rağmen işini iyi biliyor ve ekipteki diğer erkeklerle rahatça iletişim kuruyor. Ama benim aklım hala onun seksi görüntüsünde.
Gün ilerledikçe, Nihal’in gözlerinin ara sıra karşı binaya kaydığını fark ediyorum. Karşı bina da bir inşaat alanı, ama bizimkinden daha yavaş ilerliyor. Birkaç kez, Nihal’in bakışlarını yakaladığımı sanıyorum, ama o anlık bir şeymiş gibi davranıyor.
Öğle tatili geldiğinde, ekipten birkaç kişiyle sohbet ediyoruz. Nihal, inşaat işine nasıl başladığını anlatıyor, gözleri parlayarak. “Her zaman bu işi yapmak istemiştim,” diyor. “Babam da bir inşaat işçisiydi, ben de onun izinden gidiyorum.”
Konuşmamız, kişisel konulara kayıyor. Nihal, ailesinin tek kızı olduğunu ve küçük yaşlardan beri erkeklerle rekabet etmeyi sevdiğini anlatıyor. “Hep erkeklerle yarışmak, onlardan daha iyi olmak istedim,” diyor, gözlerinde bir parıltıyla.
Bu konuşma, bana onu daha da çekici gösteriyor. Güçlü, bağımsız ve aynı zamanda seksi bir kadın. Öğle tatili bitmek üzereyken, Nihal’e göz kırpıp, “Birazdan görüşürüz,” diyorum.
Öğleden sonraki vardiya, daha yoğun bir tempoda geçiyor. Nihal, ustalıkla çelik parçalarla uğraşıyor ve benimle birlikte çalışırken, aramızda bir elektriklenme olduğunu hissediyorum. Gökyüzü bulutlanmaya başladığında, Nihal’in gözleri yine karşı binaya kayıyor.
“Orada bir şey mi var?” diye soruyorum, merakla.
Nihal, başını sallıyor. “Sanırım bir şeyler oluyor. Birazdan bakarız.”
Karşı binada bir hareketlilik olduğunu görüyorum. Birkaç işçi, bir şeyleri incelemek için yukarı tırmanıyor. Nihal, meraklı gözlerle izliyor.
Aniden, karşı binadan bir ses duyuluyor, bir kadın çığlığı. Ardından, bir şeylerin yıkıldığı, parçalandığı sesleri geliyor. İşçilerimiz telaşla karşı binaya bakıyor.
“Bir şeyler ters gidiyor,” diyorum, endişeyle.
Nihal, hızlıca karar veriyor. “Gidelim, yardım etmeliyiz.”
Birlikte karşı binaya doğru koşuyoruz, merdivenlerden yukarı tırmanıyoruz. İnşaat alanı kaosa dönüşmüş, işçiler panik içinde. Birkaç kişi, yaralanmış halde yerde yatıyor.
Nihal, hızlıca bir işçinin yanına eğiliyor, “Nerede?” diye soruyor.
İşçi, nefes nefese, “Yukarıda, bir kadın sıkıştı. Kurtaramadık.”
Nihal, gözlerinde kararlılıkla, “Ben hallederim,” diyor ve merdivenlerden yukarı doğru koşuyor. Onu takip ediyorum, kalbim güm güm atıyor.
Üst kata vardığımızda, karşımda korkunç bir manzara var. Bir kadın, yıkılmış duvarların altında kalmış, çaresizce çığlıklar atıyor. Nihal, hiç vakit kaybetmeden, ellerini duvarlardan parçalara ayırmaya başlıyor.
“Çabuk ol!” diyorum, endişeyle.
Nihal, ter içinde, ama pes etmiyor. Sonunda, kadını sıkıştığı yerden kurtarıyor. Kadın, şok içinde, ama Nihal onu sakinleştirmeye çalışıyor.
“Teşekkürler,” diyor kadın, Nihal’e bakarak. “Beni kurtardın.”
Nihal, gülümsüyor. “Önemli değil, iyisiniz ya, gerisi teferruat.”
Kadın, Nihal’in kollarına sığınıyor, o an aralarındaki elektriklenme hissediliyor. Nihal, kadını sakinleştirmeye çalışırken, gözleri bir an benimle buluşuyor. O bakış, her şeyi anlatıyor.
Kadın, Nihal’e sarılırken, ben de aralarından çekiliyorum. Kalabalık arasında, Nihal’in seksi görüntüsü aklımdan çıkmıyor. O an, ona karşı hissettiğim arzunun ne kadar güçlü olduğunu anlıyorum.
Gün bitiminde, Nihal’i bir kenara çekiyorum. “Bugün harikaydın,” diyorum, gözlerinde kaybolurken.
Nihal, hafifçe gülümsüyor. “Sadece işimi yaptım.”
“Hayır, daha fazlası var. Seninle tanıştığımdan beri, aklımı başımdan alıyorsun.”
Nihal, bir an duraksıyor, sonra gözlerimi yakalıyor. “Ben de seninle ilgili bir şeyler hissediyorum, Halil.”
Kalp atışlarım hızlanırken, dudaklarıma doğru eğiliyor. Öpüşmemiz, tutkulu ve şehvetli. Dilim, ağzının derinliklerine dalıyor, o da karşılık veriyor. Nihal’in vücudunu ellerimle kavrarken, aramızdaki ateş daha da alevleniyor.
“İnşaat alanına gidelim,” diyorum, nefes nefese. “Orada daha rahatız.”
Nihal, gözlerinde arzu parıltısıyla onaylıyor. El ele, inşaat alanına doğru ilerliyoruz. Gece karanlığı, aramızdaki tutkuyu daha da artırıyor.
İnşaat alanına vardığımızda, kimsenin olmadığı bir köşeye çekiliyoruz. Nihal, heyecanla üstünü çıkarıyor, göğüsleri özgürce sallanıyor. Onu izlerken, arzuyla yanıyorum.
“Seni istiyorum,” diyorum, fısıldayarak.
Nihal, gözlerini kapatıp başını sallıyor. “Ben de seni.”
Öpüşmemiz yeniden başlıyor, bu kez daha vahşi ve tutkulu. Nihal’in dilini ağzımda hissederken, ellerim vücudunu keşfediyor. Göğüslerini okşarken, onun da bana dokunması aramızdaki ateşi yükseltiyor.
Nihal, elini pantolonumun fermuarına götürüyor, açıyor ve elini içeri sokuyor. Sertleşmiş yarrağımı tutarken, gözlerinde bir parıltı beliriyor.
“Bunu istiyorum,” diyor, fısıldayarak.
Koynunda sertleşen yarrağımı hissederken, arzuyla inliyorum. Nihal, ustalıkla sakso çekmeye başlıyor, ağzı sıcacık ve ıslak. Dudakları, yarrağımın başını okşarken, ellerim saçlarını okşuyor.
“Ahh, evet,” diyorum, zevkten çığlıklar atarak. “Böyle devam et.”
Nihal, daha derinlere iniyor, yarrağımı ağzının içine kadar alıyor. Dudakları, yarrağımı yalayarak inip çıkıyor. O an, her şeyden uzaklaşıyor, sadece bu anın zevkine odaklanıyorum.
“Yarrağım ağzında harika hissediyor,” diyorum, fısıldayarak. “Daha hızlı em.”
Nihal, isteklerimi yerine getiriyor, daha hızlı ve derin sakso çekiyor. Dudakları, yarrağımı emip bırakıyor, dilini de kullanıyor. O an, boşalmanın eşiğindeyim.
“Boşalmak üzereyim,” diyorum, arzuyla. “Ağzına al, yut.”
Nihal, başını sallıyor, gözlerinde bir meydan okuma parıltısı. Yarrağımı ağzından çıkarıyor ve bana bakarak, “Boşal, ağzıma ver,” diyor.
Yarrağımı ağzına veriyorum, o da derin bir nefes alıp, başını ileri geri hareket ettiriyor. Dudakları, yarrağımı sıkıca sarıyor, emiyor. O an, dayanamayıp boşalıyorum, ağzına fışkıran sıcak sıvıyla doluyor.
Nihal, gözlerini kapatıp, ağzındaki meniyi yutuyor. Dudaklarını yalayarak, “Harikaydı,” diyor, gülümseyerek.
“Sen de harikasın,” diyorum, arzuyla. “Şimdi sıra sende.”
Nihal, gözlerinde bir arzu parıltısıyla gülüyor. Elini pantolonunun içine sokup, ıslak amını okşuyor. “Hazırım,” diyor, fısıldayarak.
Yavaşça, Nihal’in pantolonunu indiriyorum, bacakları açık bir şekilde. Amının ıslaklığı, bacaklarının arasından süzülüyor. Amını okşarken, parmaklarımı içine sokuyorum, o da arzuyla inliyor.
“Daha derine,” diyor, arzuyla.
Parmaklarımı daha derine sokuyorum, amının sıcaklığı parmaklarımı sarıyor. Nihal, arzuyla inlerken, diğer elimle göğüslerini okşuyorum.
“Şimdi beni sik,” diyor, fısıldayarak. “Amımı yarrağınla doldur.”
Yarrağımı sertleştirirken, Nihal’in amına sürtüyorum. Islaklığı, yarrağımı karşılıyor, amının dar girişine girerken, o arzuyla inliyor.
“Evet, evet,” diyorum, arzuyla. “Amın harika hissediyor.”
Yarrağımı amının derinliklerine kadar sokuyorum, o da kalçalarını hareket ettirerek bana eşlik ediyor. Amının daracık duvarları, yarrağımı sıkıca sarıyor, her hareketimizde arzuyla inliyoruz.
“Daha hızlı,” diyor, arzuyla. “Beni sike sike boşal.”
Hızımı artırıyorum, Nihal’in amını sertçe sikerken, o da arzuyla çığlıklar atıyor. Amının daracık geçidi, yarrağımı sımsıkı kavrıyor, her hareketimizde arzuyla yükseliyoruz.
“Boşalacağım,” diyorum, nefes nefese. “Amına vereceğim.”
Nihal, başını sallıyor, gözleri kapalı. “Ver, amıma boşal.”
Hızımı daha da artırıyorum, Nihal’in amını delicesine sikerken, o da arzuyla yükseliyor. Amının dar geçidi, yarrağımı sıkıca kavrıyor, boşalmanın eşiğindeyiz.
“Ahh, evet!” diyorum, arzuyla. “Amına boşalıyorum.”
Yarrağım, Nihal’in amının derinliklerine boşalırken, o da arzuyla inliyor. Amının kasılmaları, yarrağımı sıkıca sarıyor, her ikimiz de arzunun doruklarındayız.
Boşaldıktan sonra, Nihal’in kollarına sığınıyorum, o da beni okşuyor. “Mükemmeldin,” diyorum, arzuyla.
Nihal, gülümseyerek, “Sen de öylesin,” diyor. “Birlikte daha da güzel olacak.”
Bu an, aramızdaki tutkunun başlangıcı. İnşaat alanındaki bu gizli buluşmalarımız, arzunun ve şehvetin doruklarına ulaştırıyor bizi. Nihal’in seksi görüntüsü ve arzulu dokunuşları, her gece aklımdan çıkmıyor.