otobüsteki yaşlı adam arkadan bana dayadı

Merhaba, ben Iren. Bu hikaye, 20 yaşında genç bir kadın olan ben ve gizemli bir yaşlı adam arasındaki şehvetli bir karşılaşma ile başlıyor. İşten yorgun argın dönerken, sıradan bir otobüs yolculuğu hayatımı sonsuza dek değiştirecek bir maceraya dönüşüyor.

Bugün işten erken çıkmak için can atıyordum. Yoğun bir haftanın ardından, yorgun ve bitkin hissediyordum. Otobüse bindim ve kalabalığa karıştım. Sıcak bir yaz günüydü ve otobüsün içi adeta bir sauna gibiydi. Kalabalıkta ilerlerken, arkamda duran bir adamın varlığının farkına vardım. Yaşlı bir adamdı, gri saçları ve derin çizgili yüzüyle dikkatimi çekti.

Otobüs hareket ettiğinde, adamın bana yaklaştığını hissettim. Kalçalarımın arasına dayadığı kalın bir şey vardı ve bu beni rahatsız ediyor gibiydi. Ama bir yandan da garip bir şekilde tahrik oluyordum. Kalçalarımı hafifçe ileri geri oynatarak, onun sertleşen varlığını daha da hissetmeye başladım. Otobüsteki diğer yolcular, bu küçük dansımı fark etmemiş gibiydi.

Yaşlı adamın nefesini ensemde hissediyordum. Sakallı yüzü boynuma dokunacak kadar yakındı. Kalçalarımı daha da ileri ittim ve onun kalınlaşan erkekliğini hissettim. Bu durum beni hem korkutuyor hem de heyecanlandırıyordu. Otobüsteki yolculuk sonsuza kadar sürseydi, bu gizli dansımızın devam etmesini istiyordum.

Otobüsün duraklamasıyla birlikte, adamın sertleşen uzvunu kalçalarımın arasından çektiğini hissettim. Hemen arkamı döndüm ve ona baktım. Gri gözleri bana kilitlenmiş, yüzünde iştahlı bir gülümseme vardı. Yaşlı adam, dudaklarını kıpırdattı ve neredeyse duyulamayacak bir sesle fısıldadı: “Evin yakınlarda, güzelim. Devamını orada yaşayalım.”

Bu beklenmedik teklif karşısında şaşkınlık ve merak duyguları içimi kapladı. Yaşlı adamın gizemli havası beni cezbediyordu, ama aynı zamanda bu teklifin potansiyel tehlikeleri aklımdan geçiyordu. Bir an tereddüt ettim, ama içimdeki şehvetli ses daha güçlüydü. “Tamam,” dedim, cesaretimi toplayarak.

Otobüsün kapısı açıldığında, yaşlı adam hızlıca ilerledi ve ben de peşinden gittim. Sokaklarda ilerlerken, adamın adımlarının kendinden emin olduğunu fark ettim. Dar bir sokağa girdik ve sonunda küçük, eski bir binanın önünde durduk. “Burası evim,” dedi ve anahtarını çıkarıp kapıyı açtı.

İçerisi loş ve serindi. Yaşlı adam, beni küçük bir oturma odasına götürdü. Odanın ortasındaki eski bir kanepenin üzerine oturmamı işaret etti. Oturduğumda, kanepe gıcırdadı ve beni onun karşısında diz çökmeye zorladı. Adamın gözleri açgözlüce bedenimi süzüyordu.

“Adın ne, güzelim?” diye sordu, derin sesiyle.

“Iren,” dedim, biraz heyecanlı bir şekilde.

“Mükemmel bir isim,” dedi ve elini uzatıp saçlarımı okşadı. Parmağının ucu, kulaklarıma dokunup boynumu aşağıya doğru izledi. Bu dokunuş, bedenimde elektrik çarpmış gibi bir etki yarattı.

Yaşlı adam, yavaşça diz çöktü ve yüzünü bacaklarımın arasına soktu. Elleri, etek ucumu yukarı doğru kaldırdı. “Bacakların çok güzel,” diye fısıldadı ve ellerini çoraplarımın üzerinden geçirerek baldırlarıma dokundu.

Parmağıyla çorabımın kenarını aşağıya doğru itti ve tenime dokunarak, çorabımdan kurtulmasını sağladı. Bacaklarımı okşamaya başladı, parmaklarının ucuyla hassas tenimi gezdiriyordu. Bu dokunuşlar, beni içten içe yakıyordu.

“Sana daha yakından bakmak istiyorum,” dedi ve beni kanepeye uzanmaya zorladı. Eteklerimi yukarı kaldırdı ve iç çamaşırlarımı açık bir şekilde sergiledi.

Yaşlı adamın gözleri, şimdi açıkta olan siyah dantel iç çamaşırlarıma kilitlenmişti. Elleri, göğüslerimin üzerinden geçerek, sütyenimin askılarını yavaşça indirdi. Göğüslerim, şimdi özgürce havada sallanıyordu.

“Mükemmel göğüsler,” diye mırıldandı ve bir eliyle sağ göğsümü kavrayıp ucunu parmaklarıyla okşadı. Diğer eli, kalçama inmiş ve iç çamaşırımı parmaklarıyla okşuyordu.

“Yaşlı adamın dokunuşları, beni delice tahrik ediyordu. Göğüs uçlarım sertleşti ve onun parmaklarının dokunuşuyla daha da hassaslaştı. Sol eliyle göğüslerimi okşarken, sağ elini aşağıya indirdi ve iç çamaşırımı kenardan içeri doğru itti. Parmakları, ıslaklığımı bulmuştu.

“Ah!” diye inledim, parmaklarının dokunuşuyla gelen şoktan.

Yaşlı adam, parmaklarını iç çamaşırımın içine soktu ve klitorisimi bulup okşamaya başladı. Yavaş ve ritmik hareketlerle, beni delice tahrik ediyordu. “Daha fazla,” diye fısıldadım, onun dokunuşlarına teslim olmuş bir şekilde.

Adam, parmaklarını klitorisimden ayırdı ve iç çamaşırımı tamamen kenara itti. Şimdi, tamamen çıplaktım ve onun aç gözlü bakışları altında yatıyordum.

Yaşlı adam, kanepeye uzandı ve beni öpmeye başladı. Dudakları, boynumdan aşağıya doğru iniyor, göğüslerimi, karnımı ve bacaklarımı öpüyordu. Dilinin dokunuşu, tenimde izler bırakıyordu.

“Şimdi seninle dans etme zamanı,” diye fısıldadı ve kanepten kalktı. Elimi tuttu ve beni odanın ortasında duran bir sandalyeye götürdü. Sandalyeye oturmamı işaret etti ve kendisi de diz çöküp bacaklarımın arasına girdi.

“Sana özel bir dans göstereceğim,” dedi ve kalçalarını sallayarak, bacaklarımın arasından geçerek, bana dönüp yüzüme baktı. Penisi, sertleşmiş ve pantolonunun üzerinden belli oluyordu.

Dansı sırasında, yaşlı adamın kalçaları bacaklarımın arasından geçiyor, penisiyle bacaklarımı okşuyordu. Gözlerim, pantolonunun üzerinden belli olan kalınlığına kilitlenmişti. Kalçalarını salladıkça, onun hareketlerini izliyordum.

Dansı hızlandıkça, yaşlı adamın penisi pantolonunun düğmelerini zorluyordu. Sonunda, düğmeler patladı ve pantolonu açık bir şekilde sarktı. Penisi, şimdi tamamen serbest ve gözlerimin önündeydi.

Yaşlı adam, bacaklarımın arasından öne doğru ilerledi ve beni öpmeye başladı. Dilini ağzıma soktu ve tutkulu bir öpücükle beni delice tahrik etti. Elini belime atıp, beni kendine çekti. Penisi, kalçalarımın arasına dayandı ve bacaklarımı açarak, beni daha da yakınlaştırdı.

“Şimdi seni istiyorum,” diye fısıldadı ve penisini ıslaklığımın kenarına sürttü. Kalçalarını ileri geri itti ve penisi, klitorisime dokunarak, beni delice tahrik ediyordu.

“Ah, evet!” diye inledim, onun sertleşen varlığıyla doluydum.

Yaşlı adam, penisini yavaşça içeri soktu ve beni delice doldurdu. Kalçalarını sertçe itti ve penisi, derinlere kadar girdi. “Ahh!” diye inledim, onun kalınlığını hissederek.

Kalçalarını ritmik bir şekilde hareket ettiriyordu. Penisi, içimde ileri geri gidip geliyor, beni delice tahrik ediyordu. “Daha hızlı,” diye fısıldadım, onun hareketleriyle uyumlu bir şekilde.

Yaşlı adam, kalçalarını daha da hızlı itti ve penisi, içimde fırtına gibi esti. “Ahh, evet! Daha fazla!” diye bağırdım, orgazmın eşiğindeyken.

Kalçalarım titriyor, bacaklarımın arasından akan ıslaklıkla birleşiyordu. Yaşlı adam, penisini içimden çekmedi, aksine daha da derinlere itti. “Daha fazla, daha fazla!” diye yalvardım.

O an, her şeyin durduğu, sadece bizim var olduğumuz bir andı. Yaşlı adamın penisi, beni delice dolduruyor, kalçalarımın arasında bir ateş yakıyordu. Birlikte, şehvetin doruklarına tırmanıyorduk.

“Ahh!” diye bağırdım, orgazmın dalgaları bedenimi sarsarken.